Miryokefalon Savaşı 1176
Miryokefalon Savaşı, 17 Eylül 1176 tarihinde Miryokefalon Bölgesinde Anadolu Selçuklu ile Bizans devletleri arasında meydana gelmiştir. Türkçe isimi ile, “Düzbel Muharebesi” olarak kayıt altına alınmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti’nin üstün ve ezici galibiyeti ile son bulmuştur. Malazgirt Meydan Savaşı sonrası askeri dengenin önemini kaybetmediği ve Anadolu’da Türk hâkimiyetinin kesin olarak kabul gördüğü muharebedir.
Selçuklu Hükümeti akın başlattığı 1071 Malazgirt galibiyetinden itibaren bölgenin Türkleşmesi amacıyla Anadolu’ya devamlı akmaya devam ettiler. Öte yandan Bizans Devleti, entrika ve toprak kayıplarıyla mücadele ederken, diğer bir yandan ise Selçuklu Hükümeti Anadolu siyasi birliğini sağlamlaştırmak maksadıyla fetihlerine hız vermekteydi. Ancak Anadolu Bizans İmparatoru ve Selçuklu hükümdarının paylaşamak istemeyeceği kadar kıymetli bir bölgeydi. Bizans ve Selçuklu yöneticilerinin ve yurdun düzenini tamamen değiştirecek olan ikinci savaş olan Miryokefalon Savaşı sarp ve sığ geçitlerde Bizans askerinin büyük yenilgisiyle son bulmuştu. 1176 Miryokefalon zaferi, Bizans İmparatorluğu için bir büyük bir felaket getirse dahi Selçuklu Devleti diğer Türk beylikleriyle mücadele etmeye devam etmiştir.
Miryokefalon Savaşı hakkında Türk ve İslam arşivlerinde ayrıntılı bilgiler bulunmamasına rağmen, bu zafer Türk tarihi ve Anadolu’nun Türkleşmesi için oldukça büyük ve önemli bir adım olmuştur. Süre gelen Türk akınlarını durdurmak maksadıyla planlar geliştiren Bizans İmparatoru Manuel Komnenos, 1176 senesi bahar ayında büyük bir harekat hazırlığına başladı. Özellikle Doryleon ve Homa’nın sağlam tahkim edilmesiyle önlem alan imparator, Papa III. Alexandre’a yazılı bir mektup yolluyarak Haçlı ruhu ile Sultan Kılıç Arslan’a karşı mücadele etme çağrısında bulunmuştur.
Yazı İçeriği
Beklenen Haçlı Yardımı
Haçlı yardımının oldukça geç geleceğini düşünen İmparator Manuel, bir tanesi kuzey Niksar istikametinde ve diğeri Denizli üzerinden Konya üzerine saldıracak olan iki basamaklı bir harekat planlamıştır. Bunların yanı sıra İmparator tarafından Mısır toprakları üzerine gönderilen 154 parçalık üstün imkan ve kabiliyete sahip donanma ile olası bir Selçuklu Devletine gelecek yardımın önü kesilmiştir.
Ayasofya Meydanında bir araya gelen Bizans güçlerine destek olarak İngilizler, Franklar, Macarlar, Sırplar ve Türk kökenli olan Hıristiyan lejyonerler bulunmaktaydı. İmparator, Eskişehir istikametinde Türklerle bir ön muharebe içerisine girmemek adına güneyden kuzeye doğru üzerine ani bir harekat düşünmekteydi. Ancak II. Kılıç Arslan bunu öğrendiğinde Bizans askerlerinin geçtiği otlakları yok ederek bütün yiyecekleri telef etmiştir, hatta bununla yetinmeyip ölü hayvan ve insan cesetlerini su kaynaklarına atarak suları zehirlemiştir. Suların engellemesi demek Bizans ordusunun dizanteriden yok olması anlamına geliyordu ki, beklenen gerçekleşti ve ordu büyük kayıp verdi.
Bizans İmparatoru hazırlıklarına devam ederken II. Kılıç Arslan harp hazırlıklarını tamamlamak üzereydi. Bizans ordusu Homa’dan çıktıktan sonra Kılıç Arslan oluşturduğu 5-10 bin kişilik ayrı birliklerle Bizans ordusuna karşı taktiksel tasfiye dışı bir saldırı düzeni gerçekleştirmiş oldu ve orduları zayıflatılmıştır. Bizans ordusu harp meydanına ulaştığında II. Kılıç Arslan’ın ordusu Yalvaç Ovası’na varmıştı.
Savaş Öncesi Anadoluda’ki Hakimiyet Mücadeleleri
1170’li senelerin başlarında Büyük Selçuklu Devleti Anadolu bölgesinde dağınık halde bulunan Türkmenlerle mücadele ediyordu. Selçuklu Devleti’nin en büyük engeli olarak görünen Zengi yöneticisi olan Atabeg Nurettin Mahmut Zengi 1174 tarihinde ölünce Selçuklu Devleti rahat bir nefes almıştı. Nurettin Zengi’nin ölümü sonrası Selçuklu hükümdarı П. Kılıç Arslan, Sivas ve Tokat bölgesinde hakimiyet kuran Danişment Devletini ortadan kaldırmıştı. Selçuklu yönetiminin olduğu kadar Bizans İmparatoru Manuel Komenos’da Zengi’nin vefatına sevinmişti. Çünkü Antakya bölgesini hakimiyeti altına alabilecek ve Kutsal Topraklara varan yollar kontrol edilebilecekti. Bu maksatları Avrupa ve Papa’ya ileten Bizans İmparatorluğu, Selçukluya karşı mücadele için Haçlı yardımı bekliyordu.
Miryokefalon Savaşı Nedenleri
- ll. Kılıç Arslan’ın gün geçtikçe Anadolu topraklarında büyük bir siyasi güç haline ulaşması,
- İmzalanan antlaşmaya uymayarak Türkmenlerin Bizans İmparatorluğuna ait topraklara devamlı akınlar düzenlemesi,
- Bizans İmparatoru Manuel Komneno‘nin Türkleri Anadolu topraklarından atmak istemesi.
- Konya istikametine doğru ilerleyen Bizans askerleri, Türk akıncılarının saldırılarıyla Denizli bölgesindeki Miryokefalon (Kumdanlı) vadisi istikametine doğru yönelmiştir. Burada ll. Kılıç Arslan, Bizans ordusuna karşı üstün bir zafer kazanmıştır ve Bizans imparatoru ağır bir tazminat ödemek zorunda kalmıştır.
Miryokefalon Savaşı Sonuçları
- Miryokefalon Muharebesi, Anadolu’nun kontrolü konusunda Selçuklulara büyük bir öncelik sağlamıştır.
- Selçuklu Devletine karşı inşa ettirilen Eskişehir (Dorileon) ve Gümüşsu (Sublaion) kaleleri devrilmiştir.
- Alınanbaşarı ile akıncılar Sakarya Irmağı ve Büyük Menderes Irmağı istikametine doğru fetihlerine devam etmiştir.
- Bizans İmparatorluğu, Selçuklu devletine 100 bin altın vergi ödemek zorunda bırakılmıştır.
- Selçuklu Devletine karşı alınan mağlubiyet sonrası Bizanslılar kalelerin ardına saklanmaya başlamışlardı.
Yorum gönder