Hunlar, Atilla ve Bizans Tarihi
Yazı İçeriği
Avrupa Hunları Nereden Geldi ?
Avrupa Hunlarının nereden geldiği meselesi ve hun bizans ilişkileri , uzun süre tartışılan konu olmuştur. Neticede Avrupa Hunlarının, Büyük Hun İmparatorluğuna dayandıkları ve Asya Hunlarının torunları oldukları düşüncesi ağırlık kazanmıştır. Bizans kaynaklarından Haraks’lı Dyonisios’un verdiği bilgiler doğrultusunda hunlar 330-350 yılları civarında Aşağı İtil boyundan hareketle Güney Kafkasya istikametinde yayılmışlardır. Burada Hazar Denizine dökülen Terek Nehri ile Karadeniz’e dökülen Kuban Nehri arasındaki bölgeye gelmişlerdir. Güney Kafkasya’ya gelen Hunlar Derbent ve Daryal geçitlerini aşmışlar ve Doğu Anadolu istikametinde akınlara başlamışlardır. 359 ve 373 tarihlerinde bugünkü Urfa ve civarına Hunlar akın düzenlemişler, ancak bu bölgede kalıcı olmamışlardır. Bir müddet sonra bu Hunlar Kuzey Kafkasya ve Aşağı İtil bölgesine geri döndükleri görülmektedir. Dolayısıyla Hunların Bizans coğrafyasını Anadolu üzerinden etkilemeleri söz konusu değildir.
Avrupa Hun İmparatorluğu Bayrağı
Hun Bizans İlişkileri Nasıl Başladı ?
Hun Bizans ilişkileri 374 yılı civarında İtil Nehrini geçip önlerinde bulunan kavimleri de yerlerinden ederek Karadeniz’in kuzeyine yerleşmesi üzerine gerçekleşmiştir. Burada kastedilen olay, tarih yönünden Büyük Kavimler göçü olarak bilinen olaydır. İlk başta Alanları yenilgiye uğratıp onlarla ittifak anlaşması yapmışlardır. Daha sonra Ostrogot ve Vizigotları hareketlendirerek batıya doğru ilerlemelerine yol açmışlardır. Hunlar, 374 yılında Ostrogotları, 376 yılında da Vizigotları mağlup etmişlerdir. Bu gelişmeler neticesinde Vizigotlar, Doğu Roma İmparatorluğuna başvurarak sığınma izni istemişler ve böylece Tuna’nın güneyindeki bazı bölgeleri iskan etmişlerdir. 378 yılında Vizigotlar, Alan-Hunlarla ittifak yaparak Bizans ordusunu Edirne civarındaki savaşta yenilgiye uğratmışlardır. Bu olay neticesinde Hunlar, Tuna’nın güneyindeki Bizans topraklarıyla tanışma fırsatı bulmuşlardır.
İmparator Valens (364-368) bu savaşta öldürülmüştür, Vizigotlar da Trakya’yı yağmalayıp tahrip etmişlerdir. Bu olay sonrasında Hunların esas kitleleri Macaristan’a giderek Batı Avrupa topraklarının istilasına girişmişlerdir.
1.Yüzyılın başlarında Hunlar birleşerek büyük bir devlet kurmayı başarmışlardır. Hunların ilk ismi bilinen hükümdarı Balamir’dir. Balamir’in eski Aşina ailesinden geldiği söylenmektedir. Balamir’in soyundan gelen Uldız, Doğu Roma yani Bizans’ı daima baskı altında tutmaya ve Batı Roma ile iyi ilişkiler sürdürmeye dayalı Hun dış siyasetinin esaslarını belirlemiş oldu. Sınırları Asya’da Aral Gölünün doğusundan Avrupa’ya kadar uzanan Hun İmparatorluğunun batı kanadı hükümdarı Uldızz, 404-405 yılları ve özellikle 409 yılında Tuna’yı geçerek nehrin güneyinde yer alan bazı geçit yerlerini tutmak suretiyle Bizans’ı tehdit eder konuma gelmiştir.
Hunların Macaristan Coğrafyasına Gelmesi
Hunlar, Karpat civarına, Transylvanya ve bugünkü Macaristan coğrafyasına geldiklerinde başlarında üç kardeş bulunmaktaydı. Rua, Muncuk ve Oktar. Bunlar arasında Rua ön plana çıkmıştır. Muncuk dönemi ile ilgili pek bilgi yoktur. Muncuk’un ölümünden sonra yerini Aybars almıştır. 422 yılında Rua, hunların başında bulunuyordu. Rua, Bizans İmpatorluğundaki iç karışıklıklardan yararlanarak Bizans’a saldırmış, Trakya ve Makedonya’yı istila etmiştir. Bu sefer sonucunda Bizans, Hunlara 350 libre (1 libre=453,5 gram) altın ödemeyi kabul etmiştir. Rua, 434 yılında yeniden Bizans’a sefer düzenleme hazırlıklarına girşir. Karşılıklı elçiler gelir gider, ancak Rua bu arada ölür.
Rua’dan sonra Hunların başına Muncuk’un oğulları Bleda ve Atilla geçer. Bizans’ın Rua ile başlattığı barış görüşmelerini Atilla tamamlar. 434 yılında Margus şehrinde Roma elçilik heyetiyle görüşen Atilla ona bütün isteklerini kabul ettirir. Bizans, Margus Anlaşmasına göre artık Hunlara 350 yerine 700 libre altın ödemek zorundaydı. 445 yılında Bleda ölünce Atilla Hunların başına tek hükümdar olarak geçti. Atilla, Uldız’ın belirlediği Hunların Bizans politikasının esaslarını sürdürdü. Atilla’nın hedefi, dünya hakimiyeti kurmaktı ve bunun da yolu Bizans’ı ele geçirmeden geçmekteydi.
Margus Anlaşması
434 yılında Margus Anlaşması yapıldıktan sonra Slav, Fin, Cermen, Türk asıllı pek çok kavim Hun hakimiyetini kabul etti. 440 yılında Bizans, doğuda Sasanilerle uğraşmak zorunda kalınca Atilla Bizans topraklarına saldırır. Bizans İmparatoru II. Theodosios (408-450) bir süreden beri Margus Anlaşmasını şartlarını yerine getirmek istemiyordu. Bunun üzerine Atilla 441 yılında Bizans’a yönelik I. Balkan seferin i düzenlemiştir. Önce Margus’u, sonra Sigidinum, Sirmium ve Naussus’u ele geçirerek Trakya istikametinde ilerledi. Batı Roma orduları başkumandanı Aetius, Atilla ile Bizans arasında barış yapılması için aracı oldu ve barışın şartlarına Bizans’ın uyacağını garantilemek için de kendi oğlunu Hun sarayına rehine olarak gönderdi. Bizans ile Atilla arasında barış yapıldı. I. Balkan Seferi sonucunda Tuna boyundaki kaleler Hun idaresine geçer, geri kalan tahkimat ise yıktırılır.
447 yılında Atilla Bizans’a karşı güttüğü politikayı daha da sertleştirdi. Bu arada II. Theodosios, Hunlara karşı yeni bir sınır hattı oluşturma çabası içerisinde girmişti.
Bizans mali kriz yaşamaktaydı ve Hunlara olan haraç borcunu ödeyememekteydi.
446 yılında salgın hastalık ve 447’deki büyük deprem, İstanbul başta olmak üzere pek çok Bizans şehrine zarar vermiştir. Bizans yıllık haracını ödeyemeyince Atilla, Hun ordusu ile beraber Tuna’yı birkaç noktadan geçip Serdika, Philipopolis, Marcianopolis, Arkadiopolis gibi kale ve şehirleri zapt etti. Buradan Teselya’ya ulaştı ve İstanbul istikametine ilerleyerek Athyra (Büyük Çekmece’ye) kadar geldi. Burada Bizans’ın başkentini kuşatma hazırlıklarına girişti. Bizans imparatoru elçi göndererek anlaşma yapılmasını sağladı. Bu anlaşmaya göre Bizans geçmiş vergiler karşılığında 6000 libre altını Hunlara verecek ve yıllık haraç olarak da bundan böyle 2100 libre altın ödeyecekti.
Bundan sonra Atilla, Batı Roma üzerine baskı kurma yoluna gitti ve Roma kentine seferler düzenledi. Atilla 453 yılında aniden ölünce, Hunların yönetimi oğulları İlek, Dengizik ve İrnek’e kalmış oldu. Bundan sonraki süreçte Hun İmparatorluğu dağılma dönemine girdi.
Yorum gönder