Helenistik Dönemin Işığı İzmir

İzmir denilince akla deniz, kalabalık ve samimi insanlar ve birbirinden güzel yemekler gelse de tarihi açıdan da oldukça geniş bir yelpazeye sahip olmak ile birlikte gezilecek yerleri bakımından bir hayli zaman gerektiren bir şehir olarak varlığını sürdürmektedir. İzmir’e gidip nereleri gezmeliyim diyen turistler için bir gezi rehberi olamasak da gezilebilecek yerleri söyleyebiliriz. Bunlardan ilki Türk el sanatlarını içinde bulunduran Etnografya Müzesi’dir.  Daha sonrasında ise Tarih ve Sanat müzesi ile taş eserler, seramikler ve kıymetli eserlerden oluşan üç bölüme ayrılmıştır. Bayındır Termal Turizm Merkezi,  Hamza Rüstem Fotoğraf Evi, Larissa Antik Kenti, Metropolis Antik Kenti, İzmir Kuş cenneti bunlardan bazılarıdır.

İzmir’de Görülmesi Gereken Yerler

İzmir’e kadar gidip de görmeden dönülmeyecek bazı yerler bulunmaktadır. Bunları kısaca sıralayacak olursak Kemeraltı- Konak ile en eski alışveriş merkezi olarak tarih kokmaktadır. St Polycarp Kilisesi– Kadifekale, Ege üniversitesi Botanik bahçesi, Asansör- Karataş, teleferik tesisleri, Kültürpark İzmir Fuar Alanı, Saat Kulesi,  İzmir Doğal Yaşam Parkı, Kordon-Alsancak boyu enfes deniz manzarası, KSK çarşı ve daha birçok tarihi ve turistik mekanı ile göz dolduran İzmir Kordon’da midye dolma yemeden, tarihi asansöre çıkıp enfes İzmir manzarasını izlemeden kesinlikle İzmir’i gezmiş olmayacak, Kemeraltı çarşısına girmeden alışverişin tadını almayacağınıza oldukça eminiz. İzmir sadece görülmesi gereken yerleri ile değil, insanlarının samimiyeti ile de göz dolduracaktır.

İzmir Tarihi

Tarihte cumhuriyet dönemine kadar Smyrna ismi ile bilinmekte olan İzmir antik çağlardan bu güne kadar ticaret ve liman şehridir. Kuruluşundan bu yana bu özelliğini sürdürmekte olan İzmir mimarisi olarak da bu özelliğinden etkilenmiştir. Liman kenti olması sebebi ile farklı kültürlerin gelip yerleştiği bu şehir tüm kültürleri hala içinde yaşatmaktadır. Helen dünyasının kalıntıları 5000 yıl öncesinde Bayraklı Tepekule muhitinde yerleşim yeri gösterse de Yeşilova Höyüğünün 8500 yıl öncesinde var olduğu yapılan arkeolojik çalışmalarca ortaya çıkmıştır. Milattan önce 333 yılında Büyük İskender tarafından da ele geçirilmiş olan bu yeri İskender’in rüyasında gördüğüne rivayet edilir.